Prostat kanseri tanısı almak birçok erkek için “Ameliyat olmam gerekir mi?” sorusunu akla getirir. Aslında bu kararı netleştirmek için bazı önemli noktaları bilmek gerekir.
Prostat kanseri genelde yavaş ilerleyen bir hastalıktır. Ancak kanserin lokalize (prostat içinde sınırlı) olduğu, agresif davranış gösterdiği veya ilerleyebileceği durumlarda ameliyat tercih edilir. Eğer kanser başka organlara yayılmışsa (metastatik durum), genelde ameliyat yerine hormon tedavisi ve radyoterapi gibi yöntemler uygulanır.
Okumaktan yoruldunuz mu? O zaman sesli özetini dinleyin!
Ameliyat kararı verirken;
- PSA seviyesi (Prostat Spesifik Antijen)
- Biyopsi sonrası Gleason skoru
- MR ile tümör yayılımı değerlendirilir.
Gleason skoru yüksek (7 ve üzeri) ve PSA seviyesi yüksekse, doktorlar genelde ameliyat önerir çünkü kanserin ilerleme riski daha yüksektir.
Ameliyat, genelde 50-70 yaş arasındaki, genel sağlık durumu iyi, yaşam beklentisi 10 yıl ve üzeri olan erkeklerde tercih edilir. Daha ileri yaşta, yavaş ilerleyen tümörlerde “aktif izlem” seçeneği de uygulanabilir.
- Prostat kanseri ameliyatının amacı:
- Kanserli prostat dokusunu tamamen çıkarmak,
- Kanserin yayılmasını engellemek,
- Uzun dönemde PSA’yı sıfırlamak ve hastalığı kontrol altına almak,
- Yaşam süresini uzatmaktır.
Açık Radikal prostatektomi ve robot, kprostatektomide kesi
Prostat Kanseri Ameliyat Türleri
Prostat kanseri ameliyatı denince tek bir seçenek var gibi düşünülür, ama aslında farklı ameliyat teknikleri vardır. Temelde hepsinin amacı kanserli prostatın tamamen çıkarılması olsa da kullanılan yöntem, kesi şekli, iyileşme süresi ve bazı riskler birbirinden farklıdır. Prostat kanseri tedavisinde uygulanan ana cerrahi yöntem, prostat bezinin tamamen çıkarılmasını içeren “Radikal Prostatektomi” olarak adlandırılır.
Açık Radikal Prostatektomi: Cerrah, alt karın bölgesine genişçe bir kesi yaparak prostat bezini vücuttan alır. Cerrah tüm alanı gözle görür, lenf düğümleri geniş şekilde temizlenebilir. Kesi büyük olduğu için iyileşme biraz daha uzun sürebilir, kanama miktarı daha fazla olabilir.
Laparoskopik Prostatektomi: Karında birkaç küçük delikten kamera ve aletlerle girilerek prostat çıkarılır. Daha küçük kesiler, daha az kan kaybı, daha hızlı iyileşme. Cerrahın laparoskopik tecrübesi önemlidir.
Robotik Yardımlı (Da Vinci) Prostatektomi: Laparoskopinin bir ileri seviyesi olarak robotik kollarla cerrah ameliyatı yönetir. Üç boyutlu görüntü imkanı ve yüksek hassasiyet sunan bu yöntem, sinir koruma şansını artırırken kan kaybını azaltır ve hastanede kalış süresini kısaltır. Robotik cihazın olmadığı hastanelerde yapılamaz, maliyet daha yüksek olabilir.
Prostat Kanseri Ameliyatı Nasıl Yapılır?
Robotik radikal sinir koruyucu prostatektomi: Prostat kanseri tedavisinde cerrahi tedavi erken evrede mükemmel sonuç verir. Erken evrede sadece cerrahi ile 0 e yakın başarılı sonuçlar ortaya çıkar. Son yıllarda robotik cerrahinin kullanımı ile birlikte ameliyatın başarısı daha da artmıştır. Açık cerrahiye göre hastanede yatış süresi ortalama 5 kat daha azdır. Robotik radikal prostatektomide yok denecek kadar az oranda idrar kaçırma ve ereksiyon problemleri yakalanmıştır. Robotik radikal prostatektomide mükemmel kanser kontrolü yapılabilmektedir.
Prostat Kanseri Ameliyatının Risk ve Komplikasyonları
Prostat kanseri ameliyatı sonrası dönemde en sık karşılaşılan durumlardan biri idrar kaçırma sorunudur. Bu durum genellikle geçici olur ve pelvik taban kaslarını güçlendiren Kegel egzersizleri ile zamanla düzelir. Ancak nadiren kalıcı kaçırma görülebilir ve destekleyici tedavi gerekebilir. Bir diğer önemli risk ise erektil disfonksiyon (sertleşme sorunu) yaşanmasıdır. Ameliyat sırasında prostatın yanında yer alan sinirlerin etkilenmesi bu duruma neden olabilir. Özellikle robotik cerrahide sinir koruyucu teknikler kullanılması, bu riski azaltmada avantaj sağlar, ancak kesin olarak sıfırlamaz.
Ameliyat sırasında veya sonrasında kanama da bir risktir, bazen kan transfüzyonu gerekebilir. Ayrıca enfeksiyon riski bulunur ve genellikle antibiyotik tedavisiyle kontrol altına alınır. Bunların yanında çok nadir de olsa anesteziye bağlı reaksiyonlar, kan pıhtısı (derin ven trombozu) gibi genel cerrahi riskler de bulunmaktadır.
Bu risklerin çoğu kontrol altına alınabilir ve prostat kanserinde cerrahi tedavi, hastalığın kontrol altına alınması açısından büyük bir avantaj sağlayabilir.
Prostat Kanseri Ameliyatı Sonrası
Prostat kanseri ameliyatı sonrası dönem, hem fiziksel hem de psikolojik açıdan iyileşme süreci olarak değerlendirilmeli ve sabırla geçirilmelidir. Ameliyattan sonra genellikle birkaç gün hastanede kalınır, bu süreçte idrar sondası takılı olur ve idrar akışınız bu yolla sağlanır. Sonda, iyileşme hızınıza bağlı olarak genellikle 7-14 gün içinde çıkarılır. Sonda çıkarıldıktan sonra bir süre idrar kaçırma yaşanabilir, bu oldukça yaygındır ve geçici bir durumdur. Bu süreçte pelvik taban kaslarını güçlendirmek için Kegel egzersizlerine başlamak idrar tutma fonksiyonunu hızlandırabilir.
Ameliyat sonrası takip süreci de büyük önem taşır. Genellikle ameliyattan 6 hafta sonra PSA testi yapılır ve doktorunuzla düzenli takip programı oluşturulur. PSA değerlerinin düşük kalması, kanserin kontrol altına alındığının bir göstergesidir. Eğer PSA değerlerinde artış olursa doktorunuz ek testler veya tedavi seçeneklerini gündeme alabilir.
Prostat Kanserinde Robotik Cerrahi Ankara hakkında bilgi almak için ilgili linke tıklayabilirsiniz.
